Virüs sonrası öksürük, hastalık geçtikten sonra bile devam edebilir. Bu durum, birçok insanın yaşadığı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, öksürüğün nedenlerini ve çözüm yollarını araştırıyor.
Öksürük; solunum yolunu zararlı dumanlar, su veya yanlış yutulan yiyecek parçaları gibi tehlikelerden koruyan nemli bir refleks. Öksürük refleksi, solunum yoluna ulaşan sinirler tarafından tetiklenir. Bu sinirler, soğuk havadan biberi baharatlı hale getiren bir kimyasal olan kapsaisine kadar her şeye tepki veren reseptörlerle bezenmiştir. Tahriş edici bir madde bu reseptörleri tetiklediğinde, sinirler vagus sinirinden beyne öksürme dürtüsü olarak deneyimlediğimiz sinyaller gönderir.
Beyin de öksürmek ya da öksürmemek için solunum yoluna geri komutlar gönderir. Beyne giden bu dolambaçlı yol, öksürük üzerinde bir dereceye kadar bilinçli kontrolün olmasının nedenidir. Öksürük, vücudun kendini koruma mekanizması olarak önemli bir rol oynar.
Bilim insanları, öksürüğü tetikleyebilecek pek çok farklı uyaran olduğunu biliyorlar. Ancak hastalıktan haftalar geçtikten sonra bile öksürüğü tetikleyen şeyin ne olduğu konusunda hala hemfikir değiller. Öksürüğün boğazımızdaki mukusu temizlemek için olduğundan eminiz. Ancak virüsler etrafa daha çok yayılmak için bu refleksi tetikliyor da olabilir.
Birçok enfeksiyonda hiç balgam üretmeyen kuru öksürükler görülür. Bu bilgi, enfeksiyon olduğunda solunum yolumuzu temizlemek için öksürdüğümüz bilgisiyle çelişir. Yani enfeksiyon sırasında bizi öksürten sinirleri neyin uyardığını açıklamaz.
Araştırmalar, hasta olduğumuzda, ilgili enfeksiyonun, solunum yolu sinirlerinin hassasiyetini artırarak sinirlerin aşırı tepki vermesine neden olduğunu öne sürüyor. Bir hipoteze göre, enfeksiyon sonrası inatçı öksürükler, hastalık sona erdikten sonra sinirler aşırı duyarlı kaldığında ortaya çıkıyor. Sadece derin bir nefes almak, telefonda konuşmak, gülmek, soğuk havaya çıkmak gibi hareketler bile öksürüğü tetikleyebilir.
1990 yılında yapılan bir araştırmada uzmanlar, grip benzeri bir virüs enfeksiyonunun, insanlar gibi öksüren kobaylarda solunum yolu sinirlerinin hassasiyetini artırdığını fark ettiler. Hasta kobaylar kapsaisin gibi tahriş edici maddelere maruz kaldıklarında sağlıklı olanlara kıyasla daha fazla öksürüyorlardı ve bu durum insanlarda da görülmüştü.
Şimdi, bilim insanları bu aşırı duyarlılığı belirli enflamatuar kimyasallara ve solunum yolu sinirleri üzerindeki reseptörlere bağlıyor. 2016 yılında bilim insanları, grip benzeri bir virüs enfeksiyonunun, solunum yolundaki bazı sinirlerin, kapsaisin ve diğer uyaranlara tepki veren bir reseptörün (TRPV1) fazladan kopyalarını yapmasına neden olduğunu keşfetti. Birçok kobay ya da laboratuvarda yetiştirilen insan hücreleri üzerinde yapılan diğer çalışmalarda da, benzer şekilde, grip virüsü enfeksiyonu sırasında TRPV1 ve diğer reseptörlerin kopyalarının arttığı bildirilmiştir.
2017 yılında yapılan başka bir çalışmada, bir virüs UV ışığı ile “öldürüldüğünde” bile, laboratuvarda yetiştirilen insan hücrelerinde TRPV1 ve başka bir reseptörün kopyalarını artırdığını göstermiştir. Bu durum, öksürüğün nedenleri hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor.
Enfeksiyon sonrası öksürük genellikle 2 ila 3 hafta içinde düzelir. Ancak öksürüğünüz 8 haftadan uzun sürerse, uzmanlara göre, bir doktorla konuşmanız gereklidir. Öksürük ateş, nefes darlığı, kanlı balgam veya kilo kaybı gibi diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkarsa, daha erken doktora gitmelisiniz.
Avusturya'daki Viyana Tıp Üniversitesi'nin kronik öksürük ünitesinde hastaları tedavi eden göğüs hastalıkları uzmanı Lukasz Antoniewicz, bir hastalıktan sonra birkaç hafta öksürmenin normal olduğunu söylüyor. Ancak kronik öksürük için resmi sınırın 8 hafta kabul edildiğini de hatırlatıyor.
Antoniewicz'in son sözleri de oldukça önemlidir. 30 yaş civarında genç hastalarım var ve sadece öksürük nedeniyle kaburgaları kırılıyor, bir kemik hastalığı olmamasına rağmen. Yani öksürük çok ama çok güçlü bir refleks. Ve çok can acıtabilir.
Bu sebeple bir ay boyunca öksürdüyseniz, bir doktora görünmek için daha fazla beklemeyin derim. Sağlığınızı ihmal etmeyin ve gerekli önlemleri alın.